Sel Felaketi Sonrasi Orumcek Agli Agaclar
Pakistan'da yaklasik 2 bin cana mal olan sel felaketinin ardindan,
ilginç tabiat manzaralari ortaya çikti. Bir taraftan sel felakatinin actigi yaralari sarmaya calisan Pakistan vatandaslari ve hukumeti, diger yandan da daha once esi benzeri gorulmemis bir doga olayina tanik oluyor.
ilginç tabiat manzaralari ortaya çikti. Bir taraftan sel felakatinin actigi yaralari sarmaya calisan Pakistan vatandaslari ve hukumeti, diger yandan da daha once esi benzeri gorulmemis bir doga olayina tanik oluyor.
Bu manzaralardan biri 'hayalet agaçlar' diye niteleniyor. Resmi bir tanimlamasi olmayan fakat halk tarafindan bu sekilde adlandirilan bu agaclarin nasil olustugunu bulmak uzun surmedi. Uzaktan bakildiginda uzerine tul perde ortulmus bir agac gibi duran bu bitkiler arkasindaki sirri biraz daha yaklastiktan sonra hemen belli ediyor. Nedeni, örümceklerin sel sularindan kaçarak agaçlara tirmanmalari ve ag örerek agaçlari tamamen kaplamalari.
Bu olayi daha da esrarengiz yapan olay ise felaket bolgesinde yasayan insanlarin bu orumceklerin siddetli yagmurlar baslamadan birkac gun once agaclara tirmanmaya basladigini soylemesi. Bu durum felaket bolgesinde yasayan ve guclu bir tanri inanci olan halkin aklina iki soru getiriyor. Birincisi tanri insanlara sel felaketini onceden haber vermek icin orumceklere bu davranisi mi sergiletti? Ikincisi ise orumceklerin de icinde bulundugu guclu ekosistemi korumak icin canlarini koruma durtusu mu?
Bölge sakinleri sel felaketinin bu beklenmedik yan etkisiyle daha önce hiç karsilasmadiklarini belirtirken, sivrisineklerin aglara takilmasi nedeniyle bu durumun sitma riskini azalttigini ekliyorlar. Cunku sitma hastaligi bu tarz sel felaketlerinden sonra sik sik gorulen bir salgin hastaliktir. Sel felaketlerinin yaralari sarilmadan ikinci bir darbenin her zaman sitma salginindan geldigi bilinir.
Bu goruntulerin ortaya cikmasindan sonra felaket bolgesine kameralariyla kosan ve uzak yerlerden gelen bircok insan sayesinde bu resimlerin dunya basinina yayilmasi hic de uzun surmedi...
Inanılmaz Ama Gerçek! Işte Kuyruklu Insanlar...
Su yanda gormus oldugunuz resimler sizce ne ifade ediyor? Altinda birsey aramaniza gerek yok. Bunlar gordugunuz seyler, ''Kuyruklu Insanlar''. Her ne kadar da cogumuz bunlarin bir photoshop oyunu oldugunu dusunse de bu tur insanlar dunya uzerinde yasadilar ve yasamaya da devam ediyorlar. Hem de icimizde yasiyorlar. Ama siradisi bir durum oldugu icin bunu herkes gelip bize ''kuyrugum var'' seklinde soylemiyor. Bu gordugunuz fotograflarin hepsi hastahane kayitlarindan cikmistir. Her yil onlarca insan kuyrugu buyuyor sikayetiyle hastaneye basvuruyor. Biz sadece bu hastalik yuzunden doktora basvuranlarin sayisinin epeyce fazla oldugunu biliyoruz. Fakat hayati boyunca utancindan bu tur bir sikayetle doktora gitmeyip oldukten sonra kuyrugu oldugu anlasilan bircok insan da mevcuttur
Doktorlarin da belirttigi gibi bir insanin kuyruga sahip olmasi bir hastalik turu. Insan yasamina olumsuz bir etkisi olmasa da kuyruksokumundaki bir dengesizlikten meydana geliyor. Yasami tehdit edici hicbir etkisi bulunamayan bu kuyruklar bunlara sahip olanlar icin de sadece bir huzursuzluk kaynagi. Onun disinda sagligi tehdit edici bir rahatsizlik kesinlikle soz konusu degil.Dunyadaki kuyruklu insan sayisi epeyce fazla. Bunlarin sayisi sadece doktor kayitlarinda bulunanlarla sinirli degil. Utandigindan veya korktugundan doktora basvuramayan bircok insan da omur boyu bu sirri tasiyarak yasiyor. Kayitlara gore her ulkede kuyruklu insan mevcut. Sadece bilen yok.
Ozellikle son yillarda artan bu sikayetlerle gun yuzune cikan bu hastalik onceden bir efsane olarak bilinmekteydi. Tarihteki bircok hikayede yer alan kuyruklu insanlarin bir efsaneden oteye bir gercek oldugu son yillarda farkedildi.
![]() |
| Kuyruklarin ortalama uzunlugu herkeste ortalama 25-30 cm arasinda buyumektedir. |
Hastaligin normal sekli kuyruk sokumundaki bir bloke sonucu kuyruksokumu kemiginin disariya doru buyup uzerini surekli bir sekilde etle kaplamasi sonucu olusuyor. Ama hastaligin daha ileri bir seviyesi var ki, o da kuyruk sokumu kemiginin ne tarafa dogru buyuyeceginin belli olmamasi. Hindistan da dogan bir cocugun bebek yaslarda bu kuyrugun sirtinda cikmasi da kayitlar altinda mevcuttur.
Bilimsel aciklamasi olan bu hastaligin Hindistan'da kuyruklu dogan cocuklara hala tanri muamelesi yapilmasinin onune gecilemiyor...
Çobanın Kaya-Palas Keyfi
Batman'in antik Hasankeyf Ilçesi'nde çobanlik yapan 30 yasindaki Ahmet Agilday'in bir apartman yüksekligindeki kayada yatak kurup yatmasi görenleri sasirtiyor. Turistlerin de dikkatini çeken 'Kaya palas'ta yattigini söyleyen Agilday "Yazin uyurken ne yilan ne de akrep korkusu yasiyorum. Bu kayaliga kimse kolay ulasmaz" dedi. Hava sicakliginin mevsim normallerinin üzerinde bulundugu Batman ve ilçelerinde oturanlar damlarda kurduklari yataklarda yatmayi tercih ederken Hasankeyfli çoban Ahmet Agilday çok yüksek bir kayaligin üzerinde kurdugu yatakta rahat uyudugunu söyledi. Magaralar yakininda geceleri koyun sürüsü önünde nöbet tuttugu sirada aklina gelen bir fikirle bir taht yapti ve bunu uyku tahti olarak adlandirdi. Daha sonra bu uyku tahtini sehrin her tarafini ve ozellikle de koyunlarini gorebildigi yuksek bir kayanin uzerine cikaran coban, artik bu mekani sahiplendi.
Bulundugu mekandan son derece memnun olan cobanin burada yatmak hatta yasamak istemesinde bircok etken bulunuyor. En onemlisi, gecim kaynagi olan koyunlarini izlemek ve tamamini gorebilmek icin en ideal yerin yuksek bir yer oldugunu soyleyen coban, ayni zamanda geceleri uyku icin de ideal oldugunu belirtti. Kendi ailesinin ve arkadaslarinin yani sira semte gelen turistlerin de ilgisini ceken coban, kisa zamanda tum sehir tarafindan taninir hale geldi.
Bunlarin yani sira manzarasinin guzelligine doyamadigini, uykusu olmadigi zamanlarda da bir taraftan koyunlarini gozlerken bir taraftan da sehrin muhtesem manzarasinin tadina vararak yemek yedigi ve cay ictigini soyleyen coban, bircok koylunun cok buyuk korkusu olan yilan ve akreplerden de uzak oldugunu belirtti. Yanina gelen mahalle sakinleri ve turistlerle bol bol fotograf cektiren ve sohbet eden cobanin ne kadar keyif aldigi yuzundeki gulumsemeden kolaylikla anlasiliyor. Bu mekana sadece yaz mevsiminde gelen coban kis gunleri ise kendi evinde ailesiyle birlikte kaliyor. Bu zamanlarda da oradaki rahatligi hicbir yerde bulamadigini soyluyor.
Ilerleyen zamanlarda bu kayaya kurdugu mekaninin uzerini kapatmayi dusunen coban, burayi kis mevsimi icin de ideal hale getirme pesinde. Ama tek sorun mekanin yuksek olmasi nedeniyle diger yerlere oranla daha fazla ruzgar almasi.
Bir Genç Kızın 14 Yüzyıllık Cesedi
Karaman'da müzede sergilenen, kimyasal maddelerle korunmamasina ragmen14 asirdir saglam kalan bütün haldeki genç kiz cesedinin özelliginikaybetmemesi için minyatür magara yapilacak.Karaman Müzesi Müdürü Nureddin Özkan, 1980'li yillarda Taskale beldesiyakinlarindaki eski yerlesim merkezi Manazan Magaralari'nda çevredüzenlemesi yapilirken mezar odalarinda çok az bozulmus bütün halde ceset bulundugunu hatirlatti.Cesedin bulundugu Manazan Magaralari'najeolojide 'tüf kaya' denildigini, içindeki isidört mevsim ayni kaldigi için disardan yeni mikroorganizmalarin bu ortamda yasayamadigini belirten Özkan, 'Dolayisiyla bu ortamda bakteriler yasayamadigi için ceset saglam kalabilmis' dedi.
Özkan, M.S.700'lü yillarda yasayan 17 yasindaki Bizansli kizin cesedinin mumyalanmadan bu kadar uzun süre dayanabilen birkaç cesetten biri oldugunu ifade etti. Cesedin simdiye kadar saglam kalmasinin gömülü oldugu yerde hava almamasiyla da ilgili oldugunu belirten Özkan,ayni ortami saglamanin çok güç oldugunun altini çizdi.
Saglam kalan cesedin mumyalanma islemine tabi tutulmadan bugüne kadar geldigini dile getiren Özkan,1982 yilinda vatandaslarinihbariyla jandarma tarafindan çikarilan cesedin müzede hava almayan cam bölmede korunma altina alindigini hatirlatti.Cesedin korunmasi için önlem alinmasigerektigini söyleyen Özkan,'Konuyla ilgili genel müdürlük yetkilileriyle cesedin daha uygun sartlarda muhafaza edilmesi, steril ortamda konserve edilerek sergilenmesi konusunda yazismalarimiz devam ediyor. dedi...
'' Düsüncemiz bu cesedin özelliklerini kaybetmeden sergilenebilmesi için Manazan Magarasi'ndan getirecegimiz orijinal kayalardan müzede minyatür magarayapmak, burada uygun isi ve hava sartlarini olusturmaktir. Daha sonra havasi alinmis bir cam fanusta cesedi sergilemek istiyoruz.Bu sekilde Bizans'in nazli kizinin yüzyillarca daha yasamasini saglayabiliriz.'
Saglam kalan cesedin mumyalanma islemine tabi tutulmadan bugüne kadar geldigini dile getiren Özkan,1982 yilinda vatandaslarinihbariyla jandarma tarafindan çikarilan cesedin müzede hava almayan cam bölmede korunma altina alindigini hatirlatti.Cesedin korunmasi için önlem alinmasigerektigini söyleyen Özkan,'Konuyla ilgili genel müdürlük yetkilileriyle cesedin daha uygun sartlarda muhafaza edilmesi, steril ortamda konserve edilerek sergilenmesi konusunda yazismalarimiz devam ediyor. dedi...
'' Düsüncemiz bu cesedin özelliklerini kaybetmeden sergilenebilmesi için Manazan Magarasi'ndan getirecegimiz orijinal kayalardan müzede minyatür magarayapmak, burada uygun isi ve hava sartlarini olusturmaktir. Daha sonra havasi alinmis bir cam fanusta cesedi sergilemek istiyoruz.Bu sekilde Bizans'in nazli kizinin yüzyillarca daha yasamasini saglayabiliriz.'
Ayağının Altında Meme Ucu Çıkan Genç Kız...
Farkindaysaniz teknoloji hizla gelismekte. Her gun yeni bir icat cikmakta hayati kolaylastiran. Ama bunun yani sira hayati zorlastiran bir takim yeni hastaliklar da cikmakta. Kimisi ilk defa gorulmesine ragmen bir an once tedavisi bulunurken kimsi birakin tedavisini, sebebi bile aciklanamiyor.
Bu hastaliklardan bir tanesi ise bilim dunyasini hayretler icerisinde birakti. Avustralya'da yasayan 22 yasindaki bir genc kizin ayaginin altinda meme ucu ciktigini goren doktorlar bu genc kizi gozetim altina aldilar. Ilk goruldugu zaman bir sivilce seklinde olan bu cikinti, zaman gectikce bir meme ucu seklini aldi. Gercek meme ucunun dokusundaki ozellikleri tasiyan cikintinin etrafinda killar da buyumeye basladi. Kiza herhangi bir zarari olmayan bu durumun ileride ne kadar gelisip buyuyecegi hakkinda bilgisi olmayan doktorlar buyumeyi durdurmak icin elinden geleni yapiyorlar.
Teksas'lı Mahkum, Kendi Gözünü Yedi...
Cok yuksek guvenlik onlemlerinin bulundugu Teksas Hapisanesinde idam cezasina carptirilmis ve olumu bekleyen 365 tane daha mahkum var.
Endonezyali kadin 17 yildir bu garip hastalikla yasiyor ve büyük acilar çekiyor. Bugüne kadar insan evriminde bir çok anormal olayla karsilasildi. Gizemli genetik degisikliklerle ortaya çikan sekil bozukluklari,büyük bir popülarite yapmis iki kafali çocuklar,yasamak için 15 dakikada bir yemek yemesi gereken kadinlar.
Bu durumla karsilasan doktorlarin hastaya süpheyle yaklasmasi normal, tellerin hasta tarafindan kendi vücuduna saplandigini düsünebilirler. Fakat Noorsyaidah’i inceleyen ekip son kontrolden sonra bu konuyla ilgili söylentileri reddetti. X-ray seansinda, bazilari hareket ederek vücudun iç bölgesini yaran 40 küçük kablo ortaya çikti. Bu sebeple doktorlar kablolari tek bir noktada tutabilmek için bir miknatis
Sinirlari zorlayan cezaevi kisiye özel tuvaletleri, minimalist dizayni ve parmakliksiz pencereleriyle Norveç'in en azili katilleri ve tecavüzcülerine hizmet veriyor...Suçlularin sabirsizlikla bekledigi lüks Halden Cezaevinin tamamlanmasi 10 yil sürdü. Her mahkumun odasinda küçük bir buzdolabi, 57 ekran TV ve parmakliksiz pencereler bulunuyor. Yetkililer bu sekilde içeri daha çok günes isigi girdigini düsünüyor.
Ikea ürünleriyle dizayn edilen cezaevinde, 15 odada bir ortak bir mutfak ve koridorlar boyunca mahkumlarin
kahve içmesi için sehpalar bulunuyor. Ayni zamanda spor salonu hizmeti de sunan cezaevi, tirmanma duvarlari,
hatta müzik aletleriyle dolu bir müzik odasina bile sahip.Simdiye kadar hiçbir kaçma girisiminde bulunulmadigini söyleyen Cezaevi müdürü, Norveç adalet sisteminde insan haklarinin ve sayginin önplanda tutuldugunu ,ayni zamanda bu tarz hizmetlerin onlara egitim ve is olanagi sagladigini söylüyor.Bu sözde "halden" anlayan Halden cezaevi, ceza evi mi ,tatil köyü mü? Yararli mi, Zararli mi? Etik mi, degil mi? Sizlere birakiyoruz.

Yemek korkusu bulunan asçi 25 yil bisküvi yiyerek hayatta kaldi...Andrew Forster, her gün restoran mutfagindalezzetli yemekleryapmak için didiniyor: Mango salatali tavuk, sislere dizilmis karides, el yapimi makarna ve pizza ve diger tüm lezzetli karisimlar. Fakat buna karsin yetenekli asçi kendi ortaya çikardigi lezzetlerin hiç birini tatmamis bunun nedeni ise yemek korkusu olmasi. Kendi lezzetlerini tatmak yerine yaklasik 25 yildir bisküvi ve çayla hayatini sürdürmüs. ''Günde iki paket bisküvi tüketmeye alistim'' dedi 27 yasindaki Foster. ''18 aylikken yemek yemeyi birakmisim. Uzmanlar annemin beni aç birakmasini tavsiye etmisler ve sonucunda tekrar yemeye baslayacagimi söylemisler fakat tek istedigim bisküviymis.'' ''Baska bir yiyecegi yedigimi düsündügüm zaman rahatsizlaniyorum ve midem bulaniyor'' dedi. Tuhaf bir sekilde, bisküvi aliskanligi, bir asçi olma hayallerini yikamamis ve suan Ingiltere'de Durham kasabasinda bir Italyan restoraninin mutfagindan sorumlu Çalisanlarina tattirip onlarin verdikleri rapor dogrultusunda müsterilere servis yapmaktan baska bir seçenegi bulunmuyor.Kendi yaptigi yemeklerin tadina bakamayinca o da tatli atistirmaliklardan olusan özel bir beslenmede karar kilmis. Problemleri, 24 yasindaki kiz arkadasi Caroline Lister'in, erkek arkadasinin yaptigi bu seçici diyeti beslenme uzmanlarina yazdiginda ortaya çikmis. ''Saglik problemlerinin yaninda beslenme seklim hayatimin her alanini etkiliyordu, sosyallesme ve is de dâhil.'' ''Ben teorik bir asçiyim hangi yemeklerin bir arada güzel gidecegini biliyorum ama her zaman yaptiklarimi tatmasi için mutfaktaki çalisanlardan birine sunuyorum.''Tamam, güzel kokuyor'' diye düsünüyorum sadece, eger tatlarina bakma düsüncesi bile midemi bulandiriyor. Her zaman bunun derinlerde bir yerde psikolojik bir nedeninin oldugunu düsündüm ve bu rahatsizliga sahip olanin bir tek ben oldugumu düsündüm'' diye ekledi Andrew'un bisküvi tutkusu onu BBC3 TV'nin Freaky Eaters
(Garip beslenenler) programina tasimis Bir beslenme uzmaninin ve psikologun yardimiyla
su anda digeryemekleri deniyor.''Bir kereligine güzel yemek tadabilmek harika bir durum''diyor.
Bu Kadının Yaptıkları İnanılmaz harkulade Figürler Ortaya Çıkarıyor
Cal Lane adli Kanada'li sanatçi metalleri tozu kiri hatta pudrayi çesitli yöntemlerle isleyerek akil almaz desenler harkulade figürler ortaya çikariyor.Sokaklar da kara kirli ve pis demir bidonlari nakis gibi isleyen Callane'nin ortaya çikardigi müthis güzel sanatsal ürünler
görenleri kendine hayran birakiyor.Demirle ugrasan Lane'nin adi bu yüzden demirci güzeline çikmis durumdaBir küregi ele ele alan bu ilginç sanatçi ortaya inanilmaz zor bir eser çikariyor.Cal Lane adli Kanada'li sanatçi metalleri tozu kiri hatta pudrayi çesitli yöntemlerle isleyerek akil almaz desenler harkulade figürler ortaya çikariyor Sokaklarda kara kirli ve pis
demir bidonlari nakis gibi isleyen Cal Lane'nin ortaya çikardigi müthis güzel sanatsal ürünler görenleri kendine hayran birakiyor Demirle ugrasan Lane'nin adi bu yüzden demirci güzeline çikmis durumda Bir küregi ele ele alan bu ilginç sanatçi ortaya inanilmaz zor bir eser çikariyor.
Günümüzün Modern Kurtadamları
Bu resimlere bakmaya devam ederken, bu insanların nasıl yaşamlara sahip olduklarını hayal etmeye çalışıyorum.Çünkü bizim için bunu kabul etmek oldukça zor, insanlar çok zalim bir ırktır ve birçoğu merhamet duygusundan yoksundur.Basit bir yürüyüş için dışarı çıktığınızı ve dışarıdaki insanların bazılarının sadece meraktan, diğerlerinin tiksindiklerini göstermek için ve bazılarının da dalga geçmek için size baktıklarını hayal edin.Bunların bütün sebebi ise; hypertrichosis (anormal derecede kıllanma) isimli az rastlanılır bir genetik hastalığa yakalanacak kadar şanssız olmanızdır.İstatistiklerin söylediğine göre, hypertrichosis yada kurtadam sendromu, o kadar nadir rastlanır ki 10 milyarda 1 insanda görülür, bununla birlikte bu hastalık; 6.5 milyar insan içinde yaşayan 19 kişide tespit edilmiştir.Bu yüzden daha çok 340 milyonda 1 gibi bir ihtimal gözüküyor.
Insanlari kalplerini sokup olduren bir seri suctan yakalanip ceza evine koyulan Teksas'li bir mahkum idam cezasina carptitildi. Bunu kaldiramayan mahkum gecirdigi bir cinnet sonucu kendi elleriyle gozunu oyup yedi.
Bu olayin gerceklestigi ise uzun bir arastirmadan sonra ortaya cikti. Tek kisilik karanlik bir hucrede kalan ve sadece zemindeki bir delikten yiyecek verilen ve kimseyle gorusturulmeyen mahkum, yemek servisi yapan gorevlilerin son birkac gidisinde bir tepki vermedi. Bu durumdan suphelenen gardiyanlar ozel guvenlik onlemleri icerisinde kapinin acilmasini talep ettiler. Kapi acildiktan sonra gordukleri karsisinda soka ugradilar. Ilk gordukleri mahkumun yuzu kanlar icinde yerde yattigi idi. Biraz daha yakindan bakilinca ise adamin gozunun yerinde olmadigi anlasildi. Peki goz nerdeydi? Adamin elleri ve agzi kan icindeydi ve goz yerinde yoktu. Bunun tek bir aciklamasi vardi. Adam gozunu oyup yemisti.
Bu davranisin adamin cinnet gecirmesi sonucu aklini yitirmesi sonucu yaptigi dusunulurken diger taraftan da adamin idam cezasinin dusurulup de tedavi altina alinip cezasini baska sekillerde cekmek istemesi yuzunden blof yaptigi dusunuluyor. Cunku akli yerinde olmayan birini idam etmek iyilesene kadar yasal degil. Bunun bilincinde olan adamin boyle bir yola basvurabilecegi de ihtimaller arasinda.
Cok yuksek guvenlik onlemlerinin bulundugu Teksas Hapisanesinde idam cezasina carptirilmis ve olumu bekleyen 365 tane daha mahkum var.
Bu Garip Hastaliga Inanmiyacaksiniz
Endonezyali kadin 17 yildir bu garip hastalikla yasiyor ve büyük acilar çekiyor. Bugüne kadar insan evriminde bir çok anormal olayla karsilasildi. Gizemli genetik degisikliklerle ortaya çikan sekil bozukluklari,büyük bir popülarite yapmis iki kafali çocuklar,yasamak için 15 dakikada bir yemek yemesi gereken kadinlar. Ama bu seferkine inanmak gerçekten zor. Hikâyenin bas kahramani Noorsyaidah, Endonezyali bir kadin. 17 yildir, karin bölgesinde saç benzeri metal teller çikiyor ve bu teller 10-20 cm kadar büyüyor. Noorsyaidah, kendisine büyük acilar çektiren bu garip hastaligi ülkesinde bir televizyon kanalina anlatti.
40 KABLO BULUNDU
Bu durumla karsilasan doktorlarin hastaya süpheyle yaklasmasi normal, tellerin hasta tarafindan kendi vücuduna saplandigini düsünebilirler. Fakat Noorsyaidah’i inceleyen ekip son kontrolden sonra bu konuyla ilgili söylentileri reddetti. X-ray seansinda, bazilari hareket ederek vücudun iç bölgesini yaran 40 küçük kablo ortaya çikti. Bu sebeple doktorlar kablolari tek bir noktada tutabilmek için bir miknatiskullandi ve güç analizi yapti.
Sihirli bir hile mi, ünlü olma istegi mi, çözülmemis bir gizem mi, yoksa tip dünyasina
yeni bir meydan okuma mi? Bu henüz bilinmiyor ama emin olunan tek sey, Endonezyali
kadinin vücuduyla sasirtan nadir seçilmis insanlarin arasina çoktan girdigi…
En Luks CezaeviSinirlari zorlayan cezaevi kisiye özel tuvaletleri, minimalist dizayni ve parmakliksiz pencereleriyle Norveç'in en azili katilleri ve tecavüzcülerine hizmet veriyor...Suçlularin sabirsizlikla bekledigi lüks Halden Cezaevinin tamamlanmasi 10 yil sürdü. Her mahkumun odasinda küçük bir buzdolabi, 57 ekran TV ve parmakliksiz pencereler bulunuyor. Yetkililer bu sekilde içeri daha çok günes isigi girdigini düsünüyor.
Ikea ürünleriyle dizayn edilen cezaevinde, 15 odada bir ortak bir mutfak ve koridorlar boyunca mahkumlarin
kahve içmesi için sehpalar bulunuyor. Ayni zamanda spor salonu hizmeti de sunan cezaevi, tirmanma duvarlari,hatta müzik aletleriyle dolu bir müzik odasina bile sahip.Simdiye kadar hiçbir kaçma girisiminde bulunulmadigini söyleyen Cezaevi müdürü, Norveç adalet sisteminde insan haklarinin ve sayginin önplanda tutuldugunu ,ayni zamanda bu tarz hizmetlerin onlara egitim ve is olanagi sagladigini söylüyor.Bu sözde "halden" anlayan Halden cezaevi, ceza evi mi ,tatil köyü mü? Yararli mi, Zararli mi? Etik mi, degil mi? Sizlere birakiyoruz.
Isin ilginc kismi ise cezaevindeki mahkumlarin cogunun disarida evi yurdu ve ailesi olmayan ayni zamanda sokaklarda yasayan insanlar tarafindan olustugu biliniyor. Yillardir sokakta yasayan ve sonradan bir suc islemeye karar veren mahkumlarin bu cezaevindeki hayatin ve sosyal imkanlarin sokaklardan cok daha fazla olmasi nedeniyle bile bile suc islediklerinden supheleniliyor.
25 Yıl Bisküvi Yiyerek Hayatta Kaldı
Yemek korkusu bulunan asçi 25 yil bisküvi yiyerek hayatta kaldi...Andrew Forster, her gün restoran mutfagindalezzetli yemekleryapmak için didiniyor: Mango salatali tavuk, sislere dizilmis karides, el yapimi makarna ve pizza ve diger tüm lezzetli karisimlar. Fakat buna karsin yetenekli asçi kendi ortaya çikardigi lezzetlerin hiç birini tatmamis bunun nedeni ise yemek korkusu olmasi. Kendi lezzetlerini tatmak yerine yaklasik 25 yildir bisküvi ve çayla hayatini sürdürmüs. ''Günde iki paket bisküvi tüketmeye alistim'' dedi 27 yasindaki Foster. ''18 aylikken yemek yemeyi birakmisim. Uzmanlar annemin beni aç birakmasini tavsiye etmisler ve sonucunda tekrar yemeye baslayacagimi söylemisler fakat tek istedigim bisküviymis.'' ''Baska bir yiyecegi yedigimi düsündügüm zaman rahatsizlaniyorum ve midem bulaniyor'' dedi. Tuhaf bir sekilde, bisküvi aliskanligi, bir asçi olma hayallerini yikamamis ve suan Ingiltere'de Durham kasabasinda bir Italyan restoraninin mutfagindan sorumlu Çalisanlarina tattirip onlarin verdikleri rapor dogrultusunda müsterilere servis yapmaktan baska bir seçenegi bulunmuyor.Kendi yaptigi yemeklerin tadina bakamayinca o da tatli atistirmaliklardan olusan özel bir beslenmede karar kilmis. Problemleri, 24 yasindaki kiz arkadasi Caroline Lister'in, erkek arkadasinin yaptigi bu seçici diyeti beslenme uzmanlarina yazdiginda ortaya çikmis. ''Saglik problemlerinin yaninda beslenme seklim hayatimin her alanini etkiliyordu, sosyallesme ve is de dâhil.'' ''Ben teorik bir asçiyim hangi yemeklerin bir arada güzel gidecegini biliyorum ama her zaman yaptiklarimi tatmasi için mutfaktaki çalisanlardan birine sunuyorum.''Tamam, güzel kokuyor'' diye düsünüyorum sadece, eger tatlarina bakma düsüncesi bile midemi bulandiriyor. Her zaman bunun derinlerde bir yerde psikolojik bir nedeninin oldugunu düsündüm ve bu rahatsizliga sahip olanin bir tek ben oldugumu düsündüm'' diye ekledi Andrew'un bisküvi tutkusu onu BBC3 TV'nin Freaky Eaters (Garip beslenenler) programina tasimis Bir beslenme uzmaninin ve psikologun yardimiyla
su anda digeryemekleri deniyor.''Bir kereligine güzel yemek tadabilmek harika bir durum''diyor.
Bu Kadının Yaptıkları İnanılmaz harkulade Figürler Ortaya Çıkarıyor
Cal Lane adli Kanada'li sanatçi metalleri tozu kiri hatta pudrayi çesitli yöntemlerle isleyerek akil almaz desenler harkulade figürler ortaya çikariyor.Sokaklar da kara kirli ve pis demir bidonlari nakis gibi isleyen Callane'nin ortaya çikardigi müthis güzel sanatsal ürünler
görenleri kendine hayran birakiyor.Demirle ugrasan Lane'nin adi bu yüzden demirci güzeline çikmis durumdaBir küregi ele ele alan bu ilginç sanatçi ortaya inanilmaz zor bir eser çikariyor.Cal Lane adli Kanada'li sanatçi metalleri tozu kiri hatta pudrayi çesitli yöntemlerle isleyerek akil almaz desenler harkulade figürler ortaya çikariyor Sokaklarda kara kirli ve pis demir bidonlari nakis gibi isleyen Cal Lane'nin ortaya çikardigi müthis güzel sanatsal ürünler görenleri kendine hayran birakiyor Demirle ugrasan Lane'nin adi bu yüzden demirci güzeline çikmis durumda Bir küregi ele ele alan bu ilginç sanatçi ortaya inanilmaz zor bir eser çikariyor.
Çoban Kız, Koyunlarının Yününden Yaptığı Gelinlikle Evlendi
Koyun Yününden GelinlikBu düğünün teması çok enteresandı. 38 yaşındaki Louise Fairburn özel yaptığı gelinlikle kalabalığın arasında yürümeye başlayınca tüm misafirler şaşkına dönmüştü. Çoban kız gelinliğini koyunlarının yününde yapmıştı. Koyun temalı düğün de daha çok ilginç şeyler vardı. Damadın koyun yününden yapılma yeleği, gelinin çiçekli asası ve misafirlere dağıtılan koyun şeklindeki çikolatalar.
Günümüzün Modern Kurtadamları
Bu resimlere bakmaya devam ederken, bu insanların nasıl yaşamlara sahip olduklarını hayal etmeye çalışıyorum.Çünkü bizim için bunu kabul etmek oldukça zor, insanlar çok zalim bir ırktır ve birçoğu merhamet duygusundan yoksundur.Basit bir yürüyüş için dışarı çıktığınızı ve dışarıdaki insanların bazılarının sadece meraktan, diğerlerinin tiksindiklerini göstermek için ve bazılarının da dalga geçmek için size baktıklarını hayal edin.Bunların bütün sebebi ise; hypertrichosis (anormal derecede kıllanma) isimli az rastlanılır bir genetik hastalığa yakalanacak kadar şanssız olmanızdır.İstatistiklerin söylediğine göre, hypertrichosis yada kurtadam sendromu, o kadar nadir rastlanır ki 10 milyarda 1 insanda görülür, bununla birlikte bu hastalık; 6.5 milyar insan içinde yaşayan 19 kişide tespit edilmiştir.Bu yüzden daha çok 340 milyonda 1 gibi bir ihtimal gözüküyor.Dünyanın En Vahşi 9 İnsanı
- 1-BEHRAM
1790-1840 döneminde Thug mezhebinin lideriydi ve 931'den fazla insanı boğarak kurban ettiği sanılıyor.
2-KONTES ERZSEBET BATHORY
Macaristan'da 1610 yılına kadar olan dönemde Bathory(1560-1614)genç kızların kanlarını içmenin onu yaşlanmaktan kurtaracağını sanarak 330-650 kızı öldürdü.Kontes Dracula olarak tanınan bu kadın 1611'de
tutuklandı,mahkemede suçlu bulundu 21 Ağustos 1614'te kendi şatosunda öldü.
3-PEDRO ALONSO LOPEZ
Kolombiya canavarı ya da And canavarı olarak da tanınan 1980'de yakalanıncaya kadar Colombia,Ekvador ve Peru'da 300'den fazla genç kızı öldürdü.Onu Peru'da Atacucho kızılderilileri yakaladılar.Lopez onların çocuklarını kaçırıp bir kadın misyonerin de yardımıyla
Ekvator'a götürmüştü.Lopez tutuklandıktan sonra polisleri 53 kurbanının mezarına götürdü.Bir nehir taştığı zaman,Lopez'in kurbanlarının cesetleri ortaya çıkıyor.Bir çocuğun inşaat alanlarında toprak altında kaldığı sanılıyor.
4-WILLIAM ESTEL BROWN
Brown, 17 Temmuz 1961'de yıllar önce 18 mart 1937 tarihinde Teksas'ta Nw London'daki okulunun zemin katındaki gaz borularını bilerek gevşettiğini ve böylece 282 öğrenci ve 24 öğretmenin ölümüyle sonuçlanan patlamaya neden olduğunu itiraf etti.
5-GILLES DE RAIS
Çok tanınmış ve zengin bir Fransız soylusu olan de Rais(doğumu 1404)60-200 çocuğu kaçırıp öldürmekle suçlanmıştı.De Rais,25 Ekim 1440'da Nantes'de boğazlanarak öldürüldü ve cesedi yakıldı.
6-HERMAN WEBSTER MUDGETT
Mudgett (doğumu 1860)Chicago'da 63'üncü caddedeki şatosunda 150'den fazla kadını kandırıp getirdiğine ve burada onları işkenceyle öldürdüğüne inanılıyor.27 cinayet işlemekle şuçlanan Mudgett 7 mayıs
1896'da idam edildi.
7-BRUNO LUDKE
Ludke (doğumu 1909) 1928 ve 29 ocak 1943 tarihleri arasında 85 kadını öldürdüğünü itiraf etmişti savaş sırasında 8 nisan 1944'te Viyana'da bir hastanede iğneyle öldürüldü.
8-WOU BOM-KON
Görevinden alınmış bir polisti 26-27 Nisan 1982 tarihlerinde Güney Kore'de iyice sarhoş olup tüfekler ve patlayıcılarla sağa sola saldırdı 57 kişiyi öldürdükten sonra bir dinamit patlatarak kendini havaya uçurdu.
9-TED BUNDY
Dokuz yıl cezaevinde bekledikten sonra Bundy,24 ocak 1989'da Flarida Eyalet Cezaevi'nde idam edildi.12 yaşındaki Kimberley Leach'i öldürmekten suçlu bulunmuştu.Cezasının infazından bir kaç saat önce polise 23 cinayet işlediğini itiraf etti.Polis onun 36 kızın katili olduğu kanısındaydı.Ted Bundy,100 kişiyi öldürdüğünü iddia etti.
San Pedro Hapishanesi (Bolivya)
Bolivya'nın idarî başkenti La Paz'daki en büyük hapishane olan San Pedro, yaklaşık 1500 suçluya ev sahipliği yapıyor. Ancak kalın duvarlar ve güvenlik kapıları aşıldığında normal hapishanelerle olan benzerlikler de ortadan kalkıyor. Burada çocuklar oynuyor, satış tezgâhları, restoranlar, kuaförler ve hatta bir otel bile var. Hapishaneden çok, Bolivya'nın en fakir bölgelerinden biri olan El Alto'yu andırıyor. Ne güvenlik görevlileri var, ne üniforma, ne de hücrelerin pencerelerinde demir parmaklıklar. Bu göreli özgürlüğünse bir bedeli var. Suçlular hücreleri için para ödemek zorunda. Yani pek çok mahkûm, hapishanede erzak satarak ya da yiyecek tezgâhlarında çalışarak para kazanmak durumunda. Mahkûmlardan biri para olduğu sürece krallar gibi yaşanılabileceğini söylüyor. Hapishanenin havalı kısımlarındaki odalar da para karşılığı kiralanabiliyor. Örneğin Los Pinos'daki hücreler geniştir, özel banyoları, mutfakları ve kablolu televizyonları vardır. Dışarıda bilardo masaları ve yiyecek tezgâhları bulunur. Hücre fiyatları $1,000 ve $1,500 arasında değişiyor ve mahkûmun hüküm süresince ona satılıyor. Hapishanenin ucuz bölgelerinde mahkûmlar küçük hücreleri paylaşmak zorunda kalıyor.
Cebu Hapishanesi (Filipinler)
Katiller, uyuşturucu kaçakçıları ve tacizcilerin oluşturduğu bir pop dans topluluğundan başka hiçbir şey eğlenceyi daha iyi tanımlayamaz. Cebu Hapishanesi mahkûmlarının Thriller videosu, Time dergisinin En İyi 10 Viral Videosu listesinde yer aldığından çoğu insanın dikkatini çekmişti. Aslına bakılırsa dans, hapishanedeki egzersiz programının dönüşüme uğramış hâli. Çoğu hapishane mahkûmların etrafta dolanıp basketbol oynaması, ağırlık kaldırması ya da birbirlerine bıçak çekmesine göz yumabilse de Cebu disiplin istedi.
'Esaretin Bedeli' adlı filmin bir sahnesinden de esinlenerek müziğin bir şekilde olaya dâhil edilmesi gerektiğini düşündü. Yaklaşık 1500 mahkûm gösterilere katılabiliyor ve performanslarını kültürel etkinlikler ya da hayır işlerinde sergileyebiliyorlar. Hapishanenin canlı gösterileri de olabiliyor. Bu gösterilerden sonra izleyenler istedikleri herhangi bir mahkûmla fotoğraf çekebiliyor ya da hatıralık
t-shirt alabiliyor.
Justizzentrum Leoben (Avusturya)
Güzel pencereleri olan havalı bir ofis binası mı? Hayır, burası Styria, Avusturya'da beş yıldızlı bir hapishane. İstatistiklere bakılacak olursa Birleşik Devletler'deki suç oranı ve Avusturya'daki suç oranıyla ilgili şöyle bir sonuç görülüyor: Amerika'da pek çok değişik alanda suç işlenmesine rağmen Avusturya'da tek bir alanda yoğunluk görülüyor ve o da hırsızlık. Peki neden? Avusturya'daki hırsızlık oranı Amerika'dakine göre neden yüzde 40 daha fazla? Çünkü Avusturya'daki az güvenlikli hapishaneler tek kelimeyle muhteşem!
Kresty Hapishanesi (Rusya)
Rusya hapishanelerinin dünya üzerindeki en kalabalık hapishaneler olma özelliği vardır. Özellikle de St. Petersburg'daki Kresty Hapishanesi'nin. Hapishanenin resmî kapasitesi 3000 ancak gerçek nüfus en az 10.000 olabiliyor. Her hükümlünün haftada 15 dakikalığına 4 m2'lik bir alanda yıkanmasına izin verildiği bile söyleniyor. 2006 yazında Vladimir Putin hapishanenin Saint Petersburg'un eteklerindeki Kolpinsky'de yeni bir yere yapılandırılacağını bildirdi. Bu yeni yapılanma bittiğinde Kresty binası açık artırmayla satılacak. Beklentilere göre bina, otel-eğlence merkezi olarak kullanılacak.
Sark Hapishanesi (Guernsey)
Sark Hapishanesi, Guernsey'deki Sark Adası'nda yer almakta. 1856'da kurulan hapishane büyük olasılıkla dünyadaki en küçük hapishane. Aynı anda yalnızca iki hükümlüyü kaldırabilen hapishane, yine de kullanılabiliyor. Görüntüsüyleyse sanki çocuklara ceza vermek için kurulmuş ufak bir yeri andırıyor.
DX ( Colorado, Birleşik Devletler)
ADX, Florence, Colorado'da kurulmuş, son nokta güvenlik önlemlerine sahip bir hapishane. Yani burası tam anlamıyla gidilecek son yer. 1994'te açıldığından beri ADX yavaş ve insanlık dışı bir işkence yolu olarak görülüyor. Hükümlüler haftada yalnızca 9 saat odalarından dışarı çıkarılıyorlar ve aralarında irtibat neredeyse hiç yok. Güneş ışığı hemen hemen hiç görülmüyor ve her şey hücrelerde yapılmak zorunda. Yemekler dahi hücrelerde veriliyor. Odadaki her şey sabitlendiğinden hükümlüler neredeyse hiçbir şeyi oynatamıyor. Herhangi biri sorun çıkardığı an tuvaletler kapanıyor ve olası sel durumlarını önlemek için duşlar zamanlı olarak çalışıyor. Tüm bu özellikleriyle ADX, ülkenin en azılı hükümlüleri için yaratılmış.
Aranjuez Hapishanesi (İspanya)
İspanya'nın ailelere özel hücresi olan tek hapishane olduğunu iddia ettiği yerdir Aranjuez. Duvarlarda Disney karakterlerinin resimleri olan hapishanede, bir bakımevi ve bebekler için oyun bahçesi bile var. Amaç, çocukların hapsedilen ebeveynleriyle bağ kurabilmeleri ve rehabilitasyona ihtiyacı olan hükümlülerin de ebeveynlik vasıflarını edinebilmeleri. Madrid'den 40 kilometre uzaktaki kasabada yer alan bu hapishanedeaileler için 36 hücre bulunmakta. Şu an bu hücrelerin 16'sı çoğu Latin Amerikalı mahkûmlarla dolu. Özel F-1 bölümündeki yerlerse hapis jargonunda beş yıldızlı hücre olarak geçiyor.
Bastoey Adası Düşük Önlemli Hapishanesi (Norveç)
Hükümlüler insanlığa karşı işledikleri korkunç kabahatler gerekçesiyle suçlu bulundukları hâlde onların da içlerindeki iyiliği dünyanın ilk ekolojik hapishanesinde göstermeye hakları vardır. Çevre dostu hapishane firki pek yaygın olmasa da Norveç'te küçük bir adada bulunan bu yer, değişimi başlatmış bile. Bastoey Adası düşük önlemli hapishanesinde enerji için solar paneller kullanılıyor, yiyeceklerin çoğu orada üretiyor, mümkün her şey geri dönüşüme yollanıyor ve karbon izini azaltmak için de elinden geleni yapıyor. Solar Paneller, hapishanenin elektrik ihtiyacını yüzde 70'e kadar azaltmış durumda. Hükümlü arkadaşlarına sorumluluk duygusu yükleyebilmek için otoriteler, tüm insanlığa ve çevreye faydası olacak adımlar atmaya çalışıyor.
Hapishane sakinleri lapa yapıyorlarsa organik lapa yapıyorlar çünkü yasaklanan tek şey uyuşturucu değil, aynı zamanda böcek ilâçları da. İyi kalite yiyecek üretmek isteyen Bastoey, çevre dostu kuruluşlardan da maddi destek alıyor. Ancak yemeklerin çoğu oradaki mutfakta kullanılıyor ya da diğer hapishanelere satılıyor. Umut adası olarak reklamı yapılan bu hapishane, yaşam koşulları; tennis, at biniciliği ve hatta yüzme havuzu gibi aktiviteleriyle bir yaz kampını andırması sebebiyle de uluslararası medyanın ilgisini çekmeyi başardı. Cezbedici, değil mi? Belki bu çevre dostu lüks hapishane yaşamı, umut adasına girmek isteyenlere bir suç bile işletebilir.
Hapishane sakinleri lapa yapıyorlarsa organik lapa yapıyorlar çünkü yasaklanan tek şey uyuşturucu değil, aynı zamanda böcek ilâçları da. İyi kalite yiyecek üretmek isteyen Bastoey, çevre dostu kuruluşlardan da maddi destek alıyor. Ancak yemeklerin çoğu oradaki mutfakta kullanılıyor ya da diğer hapishanelere satılıyor. Umut adası olarak reklamı yapılan bu hapishane, yaşam koşulları; tennis, at biniciliği ve hatta yüzme havuzu gibi aktiviteleriyle bir yaz kampını andırması sebebiyle de uluslararası medyanın ilgisini çekmeyi başardı. Cezbedici, değil mi? Belki bu çevre dostu lüks hapishane yaşamı, umut adasına girmek isteyenlere bir suç bile işletebilir.
Cereso Chetumal (Meksika)
Cereso Chetumal, son on yıldır şiddetin hiçbir şekline sahne olmamıştır ve mahkûmlara güzel sanatlar öğrenimi vermekle beraber ortaya çıkan eserleri turistlere satmaktadır. Cezaevi müdürü Victor Terazzas'a göre, bir anlaşmazlık çıktığında hükümlülere eldiven giydiriliyor ve boks ringine çıkartılıyor. Yaklaşık iki raundda da anlaşmazlık sona eriyor. İçerideki yaklaşık 1100 mahkûm, hapisten çıkmak istemediklerini ifade ederken sebep olarak kolay yaşam şartlarını gösteriyorlar. Kahvaltıda yumurtanın da olduğu muhteşem bir menü, farklı kültürel aktiviteler ve uzun öğlen uykuları, bahsedilen kolay yaşamın birer parçası. VIP hücrelerden söz etmeye gerek bile yok elbette.
Alcatraz Hapishanesi (California, Birleşik Devletler)
Kimi zaman yalnızca Alcatraz ya da Kaya olarak isimlendirilen Alcatraz Adası, California'daki San Francisco Koyu'nun ortasında yer alan küçük bir adadır. Önce bir deniz feneri, sonra askerî tahkimat, nihayetinde de 1963'e kadar federal tutukevi olarak kullanılan efsane ada, 1972 senesinde ulusal bir eğlenme alanı hâline geldi ve 1976, 1986 senelerinde bilindik bir isim olmaya başladı. Bugün ada, Ulusal Park Hizmetleritarafından Altın Kapı Ulusal Eğlence Alanları'nın bir parçası olarak yönetilen tarihî bir yer. Hapishane olarak faaliyet yaptığı 29 sene boyunca hiçbir mahkûmun kaçış teşebbüsünün başarıyla sonuçlanmadığı bilinmektedir.
Yaşlanma Karşıtı Çek Tedavisi Bira BanyosuDünyanın ilk "bira sağlık merkezi" Çek Cumhuriyeti'nin Chodova Plana kentinde yer alıyor. Burada insanlara maden suyu ve koyu bira ile dolu sıcak banyo keyfi sunuyorlar. "Şifalı terapinin" cildi yenileyici etkileri olduğu söyleniyor. Ayrıca birayla dolu küvetlerin yanında bira içebileceğiniz bir bar bulunuyor.
50 yıldır mezarlıkta yaşanan ilginç olay
Çanakkale'nin Yenice İlçe Mezarlığında 50 yıldan bu yana yaşandığı iddia edilen ilginç olay aileyive mezarlığı ziyarete gelen vatandaşları şaşkına çeviriyor.Eşinin 50 yıl önce bir kız çocuğu dünyayagetirdikten sonra hayatını kaybettiğini belirten Nail Erkek, "O gün 25 yaşında olan eşim Hatice'nin dünyaya getirdiği bebeğimiz Ayşe sadece 20 gün hayatta kaldı. Bunun ardından minik kızımı ilçe mezarlığında annesinin yanına gömdük. Birkaç gün sonra mezara ziyarete gittiğimde gördüğüm manzara beni ve yakınlarımı oldukça şaşırttı dedi.Erkek 'Yan yana defnettiğimiz eşimle kızımın mezarları birbirine kavuşmuş şekildeydi. Sanki ona sokulmuş, sarılmış, yani anne sevgisini yaşıyor gibiydi. Bu durumun yaşanmasından sonra mezarı 4-5 defa düzelttik. Ancak her seferinde mezarların tekrar eski halini aldığını görününce burayı ellememeye karar verdik. Halen mezarlar bu şekilde duruyor. Mezarlığı ziyarete gelenler de 50 yıldan bu yana devam eden bu ilginç olay karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor" diyerek kendi şaşkınlığını da ifade etti.
Kilolu insanlara özel koltuk Brezilya'da olan bu koltuklar metro istasyonlarına kilolu insanlar için konuldu.250kg taşıyabilme kapasitesine sahip olan bu koltuklara obez insanlar utandıkları için oturmayı pekde tercih etmiyorlar.
Gerçek Vampirler
VAMPIRIZM ARAŞTIRMASI
Milattan önce binli yıllara dayanan vampirizm efsanesi, günümüzün popüler kültürü ile yeniden hayatımızda önemli bir yer tutmaya başladı. Lakin vampirizm gün geçtikçe ve popüler kültürün etkisinde kaldıkça bozulmaya ve mutasyon geçirmeye başladı. CERN yardımları ve BSHG' nin araştırmaları ile gerçek vampirizm, dört yıl süren uzun ve bilimsel araştırmalar sonucunda bazı tanımlar kazandı. İşte bu araştırmalar ve sonuçları:
Milattan önce binli yıllara dayanan vampirizm efsanesi, günümüzün popüler kültürü ile yeniden hayatımızda önemli bir yer tutmaya başladı. Lakin vampirizm gün geçtikçe ve popüler kültürün etkisinde kaldıkça bozulmaya ve mutasyon geçirmeye başladı. CERN yardımları ve BSHG' nin araştırmaları ile gerçek vampirizm, dört yıl süren uzun ve bilimsel araştırmalar sonucunda bazı tanımlar kazandı. İşte bu araştırmalar ve sonuçları:
Öncelikle vampirler ölü değildir. VC17 virüsünün vücuttaki sindirim, sinir ve kas hücreleri üzerinde gerçekleştirdiği mutasyondan ortaya çıkmış bir hastalıktır vampirlik.
VC17 virüsünün oluşum zamanı milattan önceki yıllara dayanıyor, özellikle ortaçağ da Avrupa'da yaygınlaşan bu virüs, halk tarafından hastalıklı kişinin şeytan ele geçirmiş gibi görülmesine sebep olmuş ve abartılı vampir efsaneleri ortaya çıkmıştır.
Toplumda yanlış bilinen vampir özelliklerinden bazıları ve doğruları şunlardır:
- Vampirler güneş ışığına çıkabilir, güneş ışığına sadece alerjik boyutta duyarlılıkları vardır. Güneş ışığının vampir genli birine yapabileceği en büyük zarar deride dökülme veya kızarmalar ile nefes darlığı olacaktır.
- Sarımsak veya gümüşün vampirler üzerine herhangi bir etkisi yoktur.
- Pentagram ve diğer pagan işaretlerinden hoşlanmazlar. Pentagram bilindiği gibi bir pagan işaretidir ve kilise tarafından pagan dinine saldırı amacı ile pagan sembollerine şeytanı anlamlar yüklenmiştir. Vampirizm doğaya karşıt bir durum olduğundan, vampirler pentagramı asla kullanmazlar.
- Köpek dişleri dikkat çekici uzunlukta değildir.
- Tenleri soluk değildir. Her ırktan vampir olabilir ( siyahî ve Asyalı dâhil ).
- Ölümsüz değildirler, maksimum ömürleri 600 yıl, ortalama ise 120 yıldır.
- Temel besin kaynakları kandır ama yemekte yiyebilirler. Kan ihtiyaçlarını genellikle hayvanlardan temin ederler ayrıca hayvansal kanda yeterince şeker bulunmadığı için gerekli şeker miktarı için bolca tatlı içerikli besin tüketirler.
Şimdi de doğru bilinen vampir özelliklerine bakalım:
- Karanlıkta görme yetileri insanlara oranla çok daha fazladır.
- 5 duyu organları oldukça hassastır. Çok iyi koku alabilir, çok kısık sesleri bile duyabilir ve çok uzakları görebilirler.
- Saf kan olanları altıncı hisse sahiptir. Buradaki altıncı his, karşısında bulunan insanın düşüncelerini ve duygularını hissetmektir.
- Fiziksel güçleri insanlara göre daha fazladır.
- Yaraları hızla iyileşebilir, yüksek rejenerasyona sahiptirler.
Vampirler kan ile nasıl beslenir ve nasıl daha güçlüdürler?
VC17 vücuda girdiği anda ilk olarak mide genlerinde değişime yol açar. Kısa bir süre içinde mide kan ile diğer maddeleri kolayca ayırt etmeye ve kanı direk olarak sindirmeden bağırsaklara göndermeye başlar. Mutasyona uğramış bağırsaklar ise gelen kanı hiç bir oynama yapmadan direk olarak vücuda verir. Yüzde yüz alınan kanın vücuda katkısı ile kişi yüksek miktarda enerjiye sahip olur. İnsanlarda alınan besinin çok çok küçük bir kısmı ancak kana dönüştürülebilir.
Vampir vücudunda serbestçe gezen iyonik kan sayesinde, kişi yüksek miktarda rejenerasyon yeteneğine sahip olur. Normal bir insanda 3 günde iyileşecek bir yara vampirde 5-6 saat sürer.
Kaslarda meydana gelen değişimle, laktik asit sentezi çok büyük oranda durur ve kişinin yorulma isteği azalır, kaslardaki sınır varyansının da kalkması ile kişi ortalama bir insandan dört ila 7 katlık bir güç fazlalığına sahip olur.
Uçak Ineğe CarptıVampirleri nasıl ayırt edebiliriz?- Güneş ışığını sevmezler, zorunlu olmadıkça gün içerisinde dışarıda dolaşmazlar ya da gölge alanları tercih ederler.- Karanlıktan hoşlanırlar, özellikle florasan ışıktan nefret ederler.- Gündüz uyumayı, gece yaşamayı tercih ederler.- Gündelik işlere ve yaşam tarzına ilgili değildirler.- Bol miktarda tatlı besin tüketirler.- Akan kan gördüklerinde tepkileri farklılaşır.- Kana olan tutkuları nedeniyle sıklıkla dillerini ve dudaklarını dişleri ile kanatırlar, dudaklarında soyulmalar görülebilir.- Kendilerinin bir yeri kanadığında mutlaka kanı az miktarda da olsa emerler.- Gündüz ile gece arasında büyük karakter farklılığına sahiptirler. Gündüzleri oldukça sessiz, sakin ve asosyal görünen vampir, geceleri tam tersi özellikler kazanır.- Yaşam tarzları oldukça farklıdır bu yüzden onların hakkında özel bir soru sorduğunuzda bu sorulardan kaçış eğilimi gösterebilirler.- Birçoğu geleneksel toplantılara uyum sağlamak amacıyla az miktarda Latince bilmektedir.- Herhangi bir politik görüşün veya dinin aşırı fanatiği değillerdir.- Cinsel istekleri fazladır. Cinsel ilişkileri kan beslenmesi ve geleneksel olarak iki şekilde olur. İlişki sırasında, doğal tepki nedeni ile ısırma, kanatma veya emme, ve bunun gibi alışılmadık davranışlar sergileyebilirler.- Hayvanlar ile araları çok kötüdür, hemen hemen bütün hayvanlardan nefret ederler. Özellikle kedi, köpek, fare, kuş ve böceklerden hoşlanmazlar.- Vücutlarında güneş etkisiyle oluşan kızarmalar veya dökülmeler görülebilir. Bu genelde güneşe maruz kalan yüz bölgesinde, yanaklarda, alında ve ağız çevresinde olmaktadır.- Göz bebekleri genellikle koyu tonlara sahiptir (koyu mavi, kahverengi, siyahımsı ve yeşil ). Ayrıca melez vampirlerin göz çevrelerinde sarılıklar görülebilir.- Safkan vampirlerin saçları gençken beyazlamış olabilir.- İnsanların gözlerine direk bakmaktan hoşlanmazlar, gözlerini sık sık kaçırabilirler, bunun nedeni ise gözlerin vampiri kan için teşvik etmesidir. Ayrıca bu nedenle aynaya bakmaktan da hoşlanmazlar.- Çoğu vampir şiddet dolu yapısını bastırmak için klasik veya yavaş senfonik müzik dinlemektedir. Sanılanın aksine vampirler siyah giyinerek, death metal dinleyen ve kendinden geçen tipler değillerdir.- Sudan hoşlanmazlar.- Kesinlikle kol saati veya künye takmazlar. Metalik yapi, VC17 etkisindeki deriye zarar vermektedir. Deri bileklikler ise sorun teşkil etmemektedir.- Loş ışık hariç her türlü ışıktan nefret ederler, özellikle tam üstlerinde duran ışık oldukça rahatsız edicidir.- Altıncı hisleri gelişmiş olduğundan çevreleriyle ilgilidirler, bir vampiri bir çok kez size bakarken yakalayabilirsiniz.- Hız ve güç olarak insandan üstündürler.- Zeka ve bilgi düzeyleri ise yaşları ile orantılıdır.- Bir vampir asla vampir olduğunu söylemez, bu konu katı kurallarla yasaklanmıştır.- Hastalıkları çok kısa sürer, yaraları çabuk iyileşir.- Soğuğa dayanıklı fakat sıcağa oldukça hassastırlar.- Sanılanın aksine sürekli koyu tonlarını tercih eden, sert imajlı ve sessiz değildirler. Her davranışa sahip vampir olabilir. Unutulmaması gereken vampirizm bir yaşam biçimi değil, bir hastalıktır.- Hayal güçleri aşırı biçimde geniştir.- En açık üç vampir hareketini sık sık yaparlar. Birincisi iki elin başparmaklarının eller bitişikken aynı anda burna yaklaştırılması. Bu davranış kana olan isteği azaltmaktadır. İkinci davranış ise, kulakların oynatılmasıdır. Bu davranış istemsizdir, amacı yoktur. Üçüncü davranış, dilin dişlere sürtülmesidir. Bir vampirin dişleri genetik yapısından dolayı kanla maruz kalmadığı sürece acımaktadır.- Perdeleme sistemine sahiptir. Bir vampir perdeleme yaptığında ( genellikle güneşli havalarda gözlerini korumak için yapar ) etrafında sadece gideceği yer kadarki bir kısma odaklanır. Bu da tanıdığı biri yanından geçse bile farketmemesine neden olur. Ancak perdeleme yokken vampirlerin göz bebekleri sürekli hareket eder ve bütün çevreye göz gezdirir ve onların hislerini algılar.- Vampirlerin yürüyüşleri insanlardan biraz farklıdır. Bacak kaslarının yapısındaki farklılık nedeni ile biraz daha uzun ve eğik adamlar atarlar.Günümüzde DurumlarVampirler varlıklarını ortaya çıkarmamak gayretindirler, tahmin edilebileceği gibi bu durum büyük bir kargaşa ve kaosa neden olabilecektir. Genellikle zengin veya orta halli olarak yaşayan vampirler kan ihtiyaçlarını özel olarak kurulan şirketler tarafından hayvanlardan elde etmektedir. Ancak insan kanıyla beslenen vampirler de vardır. Bu tür vampirler, vampir konseyi tarafından aranır ve gerekli görüldüğünde öldürülür. İnsan kanıyla beslenen vampirlerin fark edilmesi çok daha kolaydır çünkü gözlerinde kırmızı bölgeler oluşmuştur ve tırnak etleri kıpkırmızıdır.Yönetenler BiliyorBir çok ünlü üniversitenin araştırmasına ve kanıtlar sunmasına rağmen, vampirizm olayı saklı tutulmaktadır. Amerikan hükümetinin sadece 2009'da Amerikan hastanelerinde kaybolan tonlarca serumun soruşturmasını nedensiz olarak durdurması, hükümetlerin vampirizm virüsü ile panik olmaması için, özel olarak ilgilendiğini göstermektedir. Hayvansal kan ile beslenen vampirler sorun teşkil etmemekte ancak hala kan ile beslenen vahşi vampirler, vampirizmin öğrenilmesi halinde büyük bir kargaşaya neden olabilecektir. Yale University'e göre dünyadaki toplam vampir sayısı hayvansal olanlar 12000, vahşi olanlar ise tam sayısı bilinmemekle birlikte 700 olmak üzere, yaklaşık 13000 civarındadır.SahtekârlıkGençler arasında yaygınlaşan sahte vampirim akımının ise özentilik ve psikolojik hastalık olduğu belirtilmiştir. Öncelikle VC17 taşımayan biri vampir olamaz, ikinci olarak da bu gençlerin eylemleri sırasında yere çizdikleri pentagram ve tapınma şekilleri gerçek vampirizme terstir. Ayrıca belirilmesi gereken son nokta şudur ki; sık olmasa da her milletten ve dinden vampir olabilir.Boynunda yılanla uyandıAvustralyalı Ashlee Findlay, gece yarısı yatağından kalkıp su içecekti. Ama boynunda müthiş bir ağırlık hissederek dondu kaldı.İşte,gecenin bir yarısı susadığı için uyanan ama tam da yatağından kalkıp mutfağa gidecekken, boynunda müthiş bir ağırlık hisseden, kafasını oynatamadığını anlayan Ashlee Findlay.İlk anda ne olduğunu anlayamayan 16 yaşındaki Ashlee Findlay, ellerini boynuna götürdüğünde, tüyler ürpertici bir soğukluk ve kayganlıkla karşılaştı. Aklına ilk gelen şey bir yılanın boynuna sarılmış olduğu. Ancak bunun imkansız olduğunu düşündü. Bir sonraki an gerçekten yılan olduğunu anladı ama bunun bir kabus olabileceğini düşündü.Korkudan donup kalan genç kız, ancak bir süre sonra kendini toparladı ve çığlık çığlığa kaldı. Odaya giren annesi, babası, ablası ve ablasının kocası, manzara karşısında şok yaşadı. O karambolde, yılan Ashlee Findlay'ın kolunu ısırdı. Ablasının eşi kendisini toparlayıp yılanın kafasını yakaldı ve kapıya sıkıştırdı. Kafası sıkıştırılarak öldürülen yılanın yaklaşık bir metre uzunluğunda olduğu anlaşıldı.Avustralya'da boynunda yılanla uyanan 18'ın kişi olduğu belirtilen Ashley Findlay, kaldırıldığı Royal Darwin Hastanesi'nde yapılan panzehir iğnesiyle, kısa sürede kendine geldi. Ancak yaşadığı korku yüzünden, olaydan bir hafta geçmiş olmasına rağmen artık geceleri hiç uyuyamıyor.
İngiliz The Sun gazetesinde yer alan habere göre, İki kişilik küçük bir uçak inişe geçtiği sırada ineğe çarptı. Pilot ineği son anda fark etti ve tekrar havalanmaya çalıştı ancak geç kaldı.
Rotasını kaybeden uçak çayırlık bir alana iniş yapmak istedi. Pilot inişe geçti ama çayırda bir ineğin otladığını son anda fark etti. İneğe çarpan uçak hızla uzaklaşıyor. Kazadan bir kilometre sonra pilot uçağı indirmeyi başarıyor. Pilot ve yolcu yara almadan kazadan kurtuluyor ancak talihsiz ineğin kazada ölüp ölmediği anlaşılamıyor.
Rotasını kaybeden uçak çayırlık bir alana iniş yapmak istedi. Pilot inişe geçti ama çayırda bir ineğin otladığını son anda fark etti. İneğe çarpan uçak hızla uzaklaşıyor. Kazadan bir kilometre sonra pilot uçağı indirmeyi başarıyor. Pilot ve yolcu yara almadan kazadan kurtuluyor ancak talihsiz ineğin kazada ölüp ölmediği anlaşılamıyor.
Karın Ağrıları İçin Çin Tedavisi Maymun Safra Kesesi

Maymun safra kesesi Çin'de göz hastalıkları,karın ağrıları gibi birçok hastalığın tedavisinde, hatta çocukları yatıştırmak için yaygın bir şekilde kullanılırdı. Çoğu antik kültürde maymun kanının gücü arttırdığına inanılırdı.Yüzyıllardır insanlar maymun kanının ve etinin yaşlanma karşıtı etkileri olup olmadığını araştırıyor.Endonezya'da hala maymun beyni iktidarsızlık tedavisi için kullanılıyor.
Boğaz İltihaplanmaları İçin Köpek Dışkısı
"Album graecum" açık havada beyazlaşan köpek ve sırtlan dışkısına denir. Şu anda deri şeritler hazırlamada kullanılıyor, eskiden bal ile karıştırılarak boğaz temizlemek için ilaç olarak ve derideki yaraları iyileştirmek ya da kapatmak amacıyla kullanılırdı.
Beni Yıka mı Sanat Eseri mi ?Scott Wade kirlenmiş olan arabasına camına "Beni Yıka" yazmak yerine çok farklı şeyler yaptı ve müthiş başyapıt yaratti Wade'e kirli araba camı muhteşem bir tual oluşmuştu. Wade'in Leonardo Da Vinci'nin Mona Lisa'sını, Albert Einstein portresini barındıran muhteşem bir koleksiyonu var. Yapıtlar o kadar muhteşem, o kadar inanmazlar ki yolda giden insanlar arabalarını kenara çekerek bu eserleri inceliyorlar ve takdir ediyorlar. Bu muhteşem eserler için Wade ortalama 4 saatini harcıyor, maalesef ki eserleri yağmurdan sonra kalmıyor.
















































